Etiler Müzik Okulu Yılbaşı Partisi

Beni tanıyanlar iyi bilir. Anne karnından itibaren her yaşta insana müziğin ruhsal, zihinsel egitimleri için iyi geldiğini savunurum.  Bebek ve çocuklarda zeka gelişimini desteklediğini bilim adamları da söylemekte.

Sosyal medyada sıkça gördüğüm ve gitmek için Enes'in de yürümesini beklediğim (Berâ Aralık'ın ilk haftası yani doğumgünü haftası yürüdü, Enes hala emekliyor) Etiler Müzik Okulu ya da diğer adıyla Kids Music Class Anne Çocuk yılbaşı partisi yapıyormuş. Biz de Enes ve Berâ ile katılma şansı bulduk.

Okulun sahibesi sosyal medyada @muzisyenanne olarak tanıdığımız Ahu Hanım noel anne olmuştu.  Önce çocuklarımıza ritim dersi verdi.  Daha sonra lezzetli sunumlarda yiyip eğlendik.

Enes ve Berâ henüz 1 yaşında olmalarına rağmen çok eğlendiler ve derse aktif olarak katılmaya çalıştılar. 6 aylık bebek de vardı aramızda 5 yaşında çocuklar da. Bu bir oarti olduğu için yaş karışıktı.  Ama dersler yaş gruplarına göre ayarlanıyor.

Bolca da fotoğraf çekildik ve eğlendik.  Çocuklar ve aileleri için de oldukça güzel bir aktivite.
Unutmadan Etiler Müzik Okulu'nda kardes indirimi de var;)

Enes ve Berâ 1 Yaşında

O büyük günün ardından tam bir yıl geçti. Coşkuyla kutlamamak olmazdı değil mi?

Masa süslerinden muffinine, çikolata köşesine, kurabiyesine, çiçeklere, papyonlarına varana dek hepsini kendim yaptım. Her bir noktasında el emeğimin olduğu doğum günü hazırlıkları için günler hatta aylar öncesinden hazırlıklara başladım. Çocuklar uyurken uyumaz işe koyuldu.  Çok uykusuz kaldım.  Yoruldum ama değdi;)

Papyon temalı doğum günü için öncelikle bir yer kiraladık.  Sadece içecek ikramı, masa sandalye, müzik/dj ve yer hizmeti verecek güzel bir yer buldum. Bir palyaço kiraladık. Fotoğrafçı ayarladık. Pazar gününe denk gelen 1 Aralık'ta Enes ve Berâ ilk doğum günlerini kutladılar

Aile içinde herkes kıyafeti ne uygun papyon ya da papyon kolye taktı.  Gelen tüm misafirlere de papyon kolye ve buzdolabı magnetic hediye ettik. Sonrasını anlatmıyor, fotoğraflıyorum;)

Zamane Anneleri/ köşe yazısı

Seminer üzerine yazdığım köşe yazım;)

ZAMANE ANNELERİ

80'lerin 90'ların çocukları anne olunca;

Babyshowerlar, hoş geldin bebek, hamileliği veda partileri, diş buğdayları, doğum günleri altın çağını yaşadı.   Önceden gelenler bebeğe hediye getirirdi.


Şimdiki bebekler misafirlere hediye verir oldu. Bebek Kurabiyecisi, bebek hediyeleri, bebek organizasyon firması terimleri türedi. 

Kariyerlerini, sosyal hayatlarını askıya alan bu dönem anneleri çocuk bakarken de boş durmuyorlar tabi. Hamileyken çocuk bakımı kitapları okumaya, eğitimlere katılmaya başlıyorlar. Çocuk dünyaya gelince de öğrenme ve eğitme anlamında başka bir furya başlıyor. 

Biri de ben olmak üzere artık anneler daha ilk aydan bebeklerine kitap okuyor, resimlerine bakacağı kitaplar alıyorlar. Ayına, yaşına göre oyuncak seçiyorlar. Televizyondan mümkün oldukça uzak tutup müzik dinletiyor, eskilerin "anlamaz" mantığından arınarak hamilelikten itibaren birebir konuşuyorlar. Sosyalleşsin, paylaşmayı öğrensin diye ilk yaştan oyun gruplarına katılıyor, sağlıklı yaşamın vazgeçilmezi olan sporu hayatlarının bir parçası, yaşam tarzı olarak kabullensinler diye spor aktivitelerine katılıyorlar. Odaklanmayı öğrenip kendini bulsun, sakin yaşasın diye iki yaşından başlayarak çocuk yogası yaptırıyorlar. 

Her anne isterki, çocuğunu en iyi şartlarda ve en doğru metodla büyütsün. Ve her anne ister ki çocuğu hep yesin. Bu açıdan da gelişen teknoloji, eğitim seviyesi ve yaşam kalitesinde gelinen nokta itibariyle bu dönem anneleri daha şanslı, daha bilinçli ve haliyle daha özverili. 

Ben de geçen ay ikizleri babasına bırakıp anneysen.com ve SMA işbirliğiyle düzenlenen Prof Dr. Benal Büyükgebiz'in katı gıdaya geçiş eğitimine katıldım. Öncelikle anneler olarak çok iyi ağırlandık. Şık bir otelde kahvaltı yapıp eğitimi dinledik. Sonrasında beraber öğle yemeği yedik. Ben kendi adıma hem ikizlerin bakımından dolan kafamı ve ruhumu rahatlattım. Sosyal ağlarda yazıştığım annelerle yüzyüze tanıştım. Eğitimde yanlış bildiğim doğruları, doğru bildiğim yanlışları ve hiç bilmediklerimi öğrendim.

Anneler siz de hem çocuğunuz hem kenfiniz için birşeyler yapın. Firmaların sponsor oldukları beslenme, spor, oyun, okuma grupları gibi Kızlı-Erkekli etkinliklere katılın. Hem birşeyler öğrenin, hem çocuklarınız kızlı erkekli kaynaşsın, paylaşmayı, kardeşliği, karşı cinsel arkadaş olabilmesi öğrensin.  Hem kafanız dağılsın.

Kızlı erkekli hakkında Yılmaz Özdil konuyu özetlenmiş zaten. Üzerine söyleyecek söz olmadığından, ben de anneler sosyalleşsin konusuna değindim.

Kalbiniz sevgiye, zihniniz gelişime açık olsun

Ayşen Ilgın

"İlk Yıllarda Beslenme" Semineri

6 Ekim Pazar günü Ritz Carlton'da Anneysen ve SMA sponsorluğunda düzenlenen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı/ Çocuk Gastroenteroloji ve Beslenme Uzmanı olan Prof.Dr.Benal Büyükgebiz'in "İlk Yıllarda Beslenme" konulu seminerine katıldım. Sosyal medyada da #ilkyillardabeslenme hashdag i ile paylaşımlarda bulunuldu.

Enes ve Berâ ' nın her ne kadar ikiz de olsalar farklı karakterlere ve farklı damak zevklerini sahip olmaları ve hala rondoyla yaşayan bana iyi bir eğitim oldu.

Büyükgebiz öncelikle rondoyu eve sokmayın diye kesinu talimat verdi ve biraz rahat anne olmamızı tembihledi.

Rahat anne derken "istediği şekilde yesin" ya da "başka türlü yesin"
"Şu saatte yemesi lazım" değil de "bizle beraber yesin" ya da "istediği zaman yesin" demek istiyorum dedi. Ama ikizlerde istediği zaman yesin ve bizle beraber yesin zor iş:/

Alabildiğim notlar şöyle;


BÜYÜME:

Büyüme, enerji (şeker-yağ), protein, mineral ve vitamin gerektiren biyolojik bir olaydır. Bunlar ağızdan alınan yiyeceklerden temin edilir.

Bebek anne karnında bir hücreden ortalama 3- 3.5 kg'ya kadar büyür. Bu ağırlık 1 yaşında 3 katına ulaşır. Boyu ise ortalama 74 cm olur. İlk 6 aylık dönemde bebeklerin doğum kilosunun 2 katına çıkması beklenir. İkinci 6 aylık dönemde de yine 2 katına çıkması gerekse de büyüme hızı düştüğü için genelde bu dönemde ilk 6 aylık dönem gibi kilo artışı olmaz. Bu yüzden 3 katı denir, bu da 3- 3,5 kg doğan bir bebeğin 1 yaşında 9-9,5 kilo olmasıdır.

Büyüme hızı doğumdan sonra giderek yavaşlar, ilk aylarda 900 gr, 1 kg alan bebeklerin kilo artış oranı devam eden aylarda 100, 150 gr.'a düşer. Büyüme hızı ergenlik döneminde yeniden hızlanır.

Büyüme hızı arttıkça iştah artar.
Büyümenin durması ile birey çocukluktan ergenliğe geçer.

İlk 6 Ay Anne Sütü! - 4.Ay'dan Önce Ek Besine Başlanmamalı!

Bu konuda tüm uzmanlar aynı görüşte ama sütün yetersiz olduğu durumda ilk olarak mama veya inek sütü yerine formül mamalara başlanmalı.

Atopi (Alerjik reaksiyon) riskine karşı 4.aydan önce ek besine başlanmamalı.


Çocukların demir depoları yetişkinlere göre çok daha azdır bu yüzden anemi riski daha yüksektir. Bu yüzden demir açısından zengin besinler listenizin en başında olmalıdır.

İkinci 6 aylık dönemde bebek yeşil yapraklı sebzeler ve haftada 2 gün balık yiyorsa balık yağına gerek yoktur.
/Biz Enes ve Berâ' ya hiç balık yağı kullanmadık/

Bebeğin kakası kötü kokuyor ve beze yapışıyorsa, yağlı olduğunu anlarız. Bu da emilim bozukluğuyla ilgili bir problemin olabileceğine işarettir. Buna dikkat edilmeli.

BESLENME
Beslenme, reflekslerle gerçekleşen sıvı/gıda alımıyla başlayan istemli olarak ağız yoluyla besin alımı ve çiğneme, yutmayla süregelen bir beceri kazanma sürecidir.

Bebeğin beslenme becerileri ve lezzet kütüphanesi gelişimi için ikinci 6.aylık dönemde giderek artan ve katılaşan besinleri alması gerekir.


Bebeklerin 6.ve 7.ayları püskürtme ve öğürme dönemiyken 8. 9. ve 10. ayları ısırma, çiğneme ve yutma dönemidir.

İŞTAHSIZLIK:

Ağız yoluyla beslenmede karşılaşılan isteksizlik, kişinin ağız yoluyla yeterli/dengeli beslenememesi, sağlıklı çocukta organik, psikososyal ve davranışsal sorunlar nedeniyle yaşanan beslenme güçlüğüdür...

İştahsızlık hikayesi uzun-kısa süreli olabilir, normal yeme süreci vardır. Büyüme ve beslenme bozukluğu yetersizliği için risktir.


Çocuk sebze grubundan 1-2, meyvelerden 1-2 tanesini yiyorsa sorun değil. Hepsini vermeye çalışmayın.
Sebze ve meyve aynı gruptadır. Çocuğunuz meyve yiyorsa, sebze yemiyor diye üzülmeyin.

Çocuğa seçme özgürlüğü verin. Her şeyi yemek zorunda değil! Siz herşeyi yiyor musunuz? İstediklerini, sevdiklerini yedirin.

Özellikle çocuğuna bakmak, sağlıklı beslemek için işinden ayrılan annelerin çocuklarından beklentileri daha fazla oluyor. "Ben senin için işten ayrıldım, sen yemiyorsun" denmesi, böyle davranılması çok yanlış!

Çocukla yemek konusunda güç kavgasına girerseniz kaybeden siz olursunuz! O yüzden boşuna uğraşmayın.

Her baskı bir tepki geliştirir. Baskıcı olmayın.

Yemek saati, beslenme saati diye tepinmeyin. Yalnız yemeğe zorlamayın. Bırakın sizinle birlikte yesin. Ya da siz onunla birlikte yiyin.

Büyük çocuksa "hangisinden yemek istersin?" diye sorun, seçim yapmasına izin verin

Yoğurt yemiyor diye üzülmeyin. Siz oturup bir kase yoğurt yiyor musunuz? Bir kasr yoğurt vereceğinize menüyle birlikte yemeğin yanında verin ya da içine bir şeyler katın. Seveceği hale getirin.

Yemediği besinleri dönüştürün, farklı sunun. Kabağı illaki haşlamak zorunda değilsiniz, mücver yapın yedirin. Yumurtayı rafadan yerine omlet yapıp yedirmeyi deneyin.

Çocuklar sanılanın aksine ıslak besinlerini sevmez, sebze- meyve pürelerini yediremiyorsanız kuru verin.
Yedirirken çocuğun arkasından koşturmayın, sofra adabını öğretin. Yemeği maka sandalyesinde, büyüdüğünü de sizinle masada yesin.

Umarım faydalı olmuşumdur size.

Sevgiler

*fotoğraf pinterestten alıntıdır

Erken Sünnet; Yaptırın Gitsin;)

Biz oğullarımızın sünnetlerini erkenden yaptırdık. Sağlık Bakanlığı'nın tavsiye de bu yönde.
Enes'de 28 günlükken fıtık çıkmasından dolayı sünnetini bir kez narkoz alsın diye ameliyat olduğu güne denk getirdik. Böylece 3 aylıkken sünnet oldu ve Bera da onu bekledi. Enes'in ameliyatında ne yaşayacağımızı bilemediğimiz için Bera'nın sünnetini yaptırmadık. Enes'in pipisi bir haftada iyileşti. Sadece günde bir kaç kez, altını açtığımız zamana denk getirerek pansuman yaptık. Bu kadar kolay olunca Enes'i kontrole götürdüğümüz gün Bera'nın sünnetini de yaptırdık. O lokal anestezi ile sünnet oldu ve kucağımıza alıp hiç bir şey olmamış gibi eve döndük. Bu kadar basit bir şey olacağını bilsem daha hastaneden çıkmadan yaptırtırdım.

Korkmayın ve ertelemeyin. Sünnetsiz bebeklerin mikrop kapma ihtimali ve derisi kalın olan bebeklerin mecburi sünnet olmaları gibi ihtimaller cabasıyken en rahatı ve en sağlıklısı henüz sağa sola dönemiyor, sürünemiyor ve yürüyemiyor ve şikeyet etmek için konuşamıyorken yani bebekken sünnet olmaları;)

Sünnet Düğünü Yapmayacak Mısıııın? diyenlere;

'Tabi ki oğullarıma güzel bir sünnet düğünü yapmak istiyorum. Ama ben onlara onca masraf edip, emek harcayacaksam onlar da bu günü hatırlasınlar, koşup oynasınlar isterim. Yani düğün için 5-6 yaşlarına gelmeleri gerekecek' diye cevap veriyorum;)

Bebeklerde fıtık Ameliyatı

Erken doğan bebeklerin bir çoğunun kaçınılmazı kasık fıtığı. Yani dokunun gelişimini tamamlayamadığı bir aralığın açık kalması. Örgü örerken ilmek kaçırmak gibi. Bu boşluğun tam kasıkta olduğunu ve bağırsakların buradan bir içeri bir dışarı giriş çıkış yaptığını düşünün. Elinizde fındık/ceviz büyüklüğü kadar bir kıkırdağı hissettiğinizi ve bunu iterek içeri itebildiğinizi, bu çıkışların çocuğu rahatsız ettiğini, doktorlar kabul etmese de gaz problemi yarattığını ekleyin. işte kasık fıtığının tanımı.

Biraz uzun bir post olacak ama biz ameliyat denilince çok korktuk, telaşlandık. Çocuğumuz henüz 28 günlüktü e ameliyat olması gerekiyordu. İnternette çok da açıklayıcı tecrübeler bulamadığımızdan ben ihtiyacı olanlara fayda sağlasın diye uzun yazmak istedim

Nasıl anlaşılır? 
Kız çocuklarını bilemem ama büyük ihtimalle benzer şekildedir. Erkek bebeklerde pipinin üst kısmının şişmesiyle beliriyor. Biz Enes'in başına gelmesiyle tanıştık kendileriyle (ikizlerin her ikisinde de çıkacak diye bir şey yokmuş neyseki)

Ne yapmalı? 
Hemen bir doktora gitmeli. Doktorunuz söyleyecektir elbet ama testisler şişerse acilen müdahale edilmesi gerekiyor. Sürekli kontrol etmek gerekiyor. Gerçi o aşamaya geldiğinde çocuğun ağlamasından durulmazmış

Ameliyat Ne Zaman Yapılıyor?
Çocuğunuzun fıtığının büyüklüğüne göre bu muayenede doktorunuzun vereceği karar. Bizde Enes'e fıtık teşhisi konulduğunda 28 günlüktü. Doktor narkoz için önemli olduğundan biraz kilo alması için beklemek istediğini söyledi. Sürekli takip etmemi tembihleyip, şişkinliği nasıl içeri iteceğimi gösterdi. aradan iki aya yakın bir zaman geçti. Bebeğimizin ağlamaları arttı ve bu ağlama şişkinlikte orantılıydı. Tam üç aylık olduğu güne denk gelen Cuma günü muayeneye doktorumuzu arayıp yanına gittik, Pazartesi ameliyata aldılar.
Bizden sonra teşhisi konulan arkadaşımın bebeği ise bir iki gün içinde ameliyata alındı.

Ameliyat Nasıl? 
Doktorlar sünnetten daha basit bir operasyon olarak tarif etseler de anne baba için yaklaşık bir saatlik bitmek bilmez bir ameliyat. Ameliyat olunan gün taburcu olabileceğiniz gibi genelde bir gece yatırıyorlar ki aksi bir durumda hemen müdahale edilebilmesi için bu en güveniliri. Biz de öyle yaptık. Ameliyattan sonra bir hafta su değmiyor o kadar, başka hiç bir şey yok. Biz hazır narkoz almışken sünnetini de yaptırdık; sünnet için bile pansuman yapılırken ameliyatın bizi yormaması güzeldi açıkçası. Tavsiye ederim

Risk Var mı? 
Her ameliyattaki narkoz riskinden başka tek bir risk var ki; o da emin ellerde yapılmadığı, acil durumda hemen müdahale edilmediği takdir de ileride kısırlık yapma ihtimali var. Bu sebepten biz çok araştırdık ve bu işin duayeni diye adlandırılan Çapa Çocuk Anabilim Dalı Başkanı olan Prof Dr Alaaddin Çelik'e teslim ettik oğlumuzu. Ameliyattan iki saat sonra testislerde aşırı şişme oldu ve prof ve ekibinin acil müdahalesiyle Şükür onu da atlattık. O da testislerde sıvı birikmesiymiş. O geceyi hastanede geçirdik. Devlet hastanesi olduğundan odanın çok konforlu olduğunu söyleyemiycem ama temizlik ve ilgi özel hastaneleri aratmadı.

Aklımda Kalanlar;
Çocuğunuz narkozu çoğu zaman kusarak atacağı için yanınıza yedek kıyafet almanızı ve her ihtimale karşı kendi çarşaf ve yastık kılıfınızı götürmenizi tavsiye ederim. Ayrıca Çapa'da bebeğin yattığı odaya sadece anneyi alıyorlar. Eşiniz, anneniz, kardeşiniz en yakın arkadaşınız pencerenin öbür tarafında kalacak. Buna hazırlıklı olun.

Ameliyatta korkulacak bir şey yok. Kesilen yer bir iki santim, izi ise belli belirsiz  ve çocuğunuzun gaz problemi anında kesiliyor. Lütfen korkmamaya ve bebeğinizin yanında ağlamamaya çalışın. Bebeğinizin sizi hissettiğini ve ağlamanın/üzülmenin sütünüzü keseceğini unutmayın

Geçmiş olsun, Rabbim kimseye çocuğunun acısını göstermesin ....